Günümüzün siyasetinin ve ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri olan “Sığınmacılar” konusu basite indirgenmeyecek kadar mühim bir konu. Konu her türlü provakatif eylemlere, ayaklanmalara ve ikiye bölünmeye açık. Aslın da yapılmak istenilen de tam olarak bu.Sığınmacılar üzerinden halkı galeyana getirip iç karışıklık çıkarmak.
Sığınmacılar konusun da halkın isyan bayrağı çekip “yeter artık”demesi yadırganmamalı. Onlara tanınan imtiyazlar,kolaylıklar ve sosyal haklar halkımız tarafından kabul görmedi. Verilen tüm haklar sığınmacıların rahat ve korkusuzca davranmalarına sebep olması, iç güvenlik ve huzur düzeninin bozulmasına neden olup kaygı ve endişe vermeye başladı. Bölgemiz de de yerleştkleri mahalle veya semtleri kendi dilleri ve adetlerine göre değiştirip kendi alışageldikleri düzenin bizlere empoze etme çalışmaları asla ve asla kabul edilemez bir durum.
Evet Müslüman bir toplum olarak merhametli olmayı ve düşküne yardım da bulunmayı kendimize şiar edinsek te bunu bir düzen içinde yapmamız gerekir. Sığınmacı politikasında ciddi hatalar ve düzesizlikler yapıldığını düşünüyorum. Ülkemiz içinde milyonlarca düzensiz göçmenin olduğu malum ve bunların bir alan da toplanıp himaye altına alınması gerekirdi.Şehir içlerinde başı boş bırakılıp iç huzuru kaçıracak durumlara müsaade edilmemeliydi.
Bu gibi durumların yaşanılıyor olması provakatif eylemlere olanak sağlıyor. Sığınmacılar üzerinden ülkemizi yangın yerine döndermeye çalışıyorlar. Yakın geçmişte Maraş’ta yaşanılan Alevi-Sünni çatışmasını günümüze taşımak niyetindeler. Hükümetimiz bu konu da gereki müdehaleleri yapması ve önlemini almalıdır.Sığınmacı politikasında yapılan yanlışlıkları ivedilikle düzeltmelidir.
Ülkemizin birliği,dirliği ve refahı için tüm bireyler olarak can cana verip sağduyu ile çalışmalıyız. Yangın yerine dönmesine müsaade etmemeliyiz.
Huzurla,birlikle ve beraberlikle kalmamız dileği ile vesselam...