Elazığ depreminden sonra Meclis Genel Kurulu’nda bu hafta konuşmalar depreme yönelikti. İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili lütfü türkkan da yaptığı konuşmada 1999 Marmara Depremi’ni hatırlattı, aradan geçen 21 yılda yeterince ders alınmadığını söyledi. Türkkan, “Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Ancak 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden yirmi bir yıl geçmesine rağmen, yaşanan acılardan ders çıkarmadığımızı ve gerekli tedbirleri yeterince almadığımızı bir kere daha gördük.” dedi.
“DEPREM KONUŞULAN YERDEN DE KAÇARIZ”
Türkkan 21 yıl önce yaşananları hatırlatan Türkkan; “Ben Kocaeli Milletvekiliyim, 1999 yılında depremi iliklerine kadar yaşamış bir arkadaşınızım. Biz Kocaeli'de hiç deprem konuşmayız, bilir misiniz, deprem konuşulan yerden de kaçarız. Çünkü her birimizin ailesinde mutlaka ve mutlaka bir deprem şehidi vardır. Ya kardeşimiz, ya oğlumuz, ya gelinimiz, ya annemiz, ya babamız mutlaka göçük altında kalmıştır ve biz çıkartamamışız. Onların cenazelerini beklemek gibi bir acı yaşamışız. Canlı çıkmayacaklarını bildiğimiz hâlde cenazelerini beklemek için başında beklemişiz. Böyle bir depremden sonra Türkiye ilk defa bir deprem felaketi hissetti, ‘Bu bir felaket’ dedi. Daha önce ben hatırlarım, daha ufak yaşlarda yaşadığımız depremler vardı. Mahalledeki boş arsaya bir şeyler serip -sandık vesaire- konu komşu geçer, sonra evlerimize dönerdik. Ama 1999 depremi bir şey öğretti Türkiye'ye, ‘Bu bir felaket, buna karşı önlem alınması lazım” dedi.
“DEPREM ALANLARI SİZ İKTİDAR OLDUKTAN SONRA SİZİN İŞTAHINIZI KABARTTI”
O zamanki Koalisyon Hükümeti’nin çok ciddi tedbirler aldığını belirten Türkkan, günümüzdeki duruma vurgu yaparak şunları söyledi: “Böyle bir önlem alınması için Hükûmet ciddi tedbirler aldı. Hani şimdi sizin hiç beğenmediğiniz, hani ‘Ne yaptılar ki?’ dediğiniz o zamanki o koalisyon hükûmeti çok ciddi tedbirler aldı, Türkiye'nin gerçek anlamda bir depremle tanışmasının ardından çok ciddi önlemler aldı. ‘Deprem vergisi’ diye bir vergi koydu, bu verginin depremle ilgili meselelerin çözümünde kullanılacağına dair taahhütte bulundu. Deprem toplanma alanları yarattı. Çok ciddi, bütün belediyelerde makro planlara deprem toplanma alanları koydu. Bu deprem toplanma alanlarının amacı şuydu, böyle büyük bir depremde insanların orada belki bir ay, belki iki ay, belki üç ay yaşayabileceği alanlardı bunlar. Bunlar, İstanbul için rakam vereyim size, 496'ydı; 496 deprem alanı yaratıldı. Bu 496 deprem alanı daha sonra, siz iktidar olduktan sonra sizin iştahınızı kabarttı, siz bunlara arsa gözüyle baktınız, siz bunlara "Nasıl malı götürürüm, rant elde ederim?" gözüyle baktınız ve bunların sadece 77'si kaldı; 419'una AVM diktiniz.”
“DEPREM KONUŞULAN YERDEN DE KAÇARIZ”
Türkkan 21 yıl önce yaşananları hatırlatan Türkkan; “Ben Kocaeli Milletvekiliyim, 1999 yılında depremi iliklerine kadar yaşamış bir arkadaşınızım. Biz Kocaeli'de hiç deprem konuşmayız, bilir misiniz, deprem konuşulan yerden de kaçarız. Çünkü her birimizin ailesinde mutlaka ve mutlaka bir deprem şehidi vardır. Ya kardeşimiz, ya oğlumuz, ya gelinimiz, ya annemiz, ya babamız mutlaka göçük altında kalmıştır ve biz çıkartamamışız. Onların cenazelerini beklemek gibi bir acı yaşamışız. Canlı çıkmayacaklarını bildiğimiz hâlde cenazelerini beklemek için başında beklemişiz. Böyle bir depremden sonra Türkiye ilk defa bir deprem felaketi hissetti, ‘Bu bir felaket’ dedi. Daha önce ben hatırlarım, daha ufak yaşlarda yaşadığımız depremler vardı. Mahalledeki boş arsaya bir şeyler serip -sandık vesaire- konu komşu geçer, sonra evlerimize dönerdik. Ama 1999 depremi bir şey öğretti Türkiye'ye, ‘Bu bir felaket, buna karşı önlem alınması lazım” dedi.
“DEPREM ALANLARI SİZ İKTİDAR OLDUKTAN SONRA SİZİN İŞTAHINIZI KABARTTI”
O zamanki Koalisyon Hükümeti’nin çok ciddi tedbirler aldığını belirten Türkkan, günümüzdeki duruma vurgu yaparak şunları söyledi: “Böyle bir önlem alınması için Hükûmet ciddi tedbirler aldı. Hani şimdi sizin hiç beğenmediğiniz, hani ‘Ne yaptılar ki?’ dediğiniz o zamanki o koalisyon hükûmeti çok ciddi tedbirler aldı, Türkiye'nin gerçek anlamda bir depremle tanışmasının ardından çok ciddi önlemler aldı. ‘Deprem vergisi’ diye bir vergi koydu, bu verginin depremle ilgili meselelerin çözümünde kullanılacağına dair taahhütte bulundu. Deprem toplanma alanları yarattı. Çok ciddi, bütün belediyelerde makro planlara deprem toplanma alanları koydu. Bu deprem toplanma alanlarının amacı şuydu, böyle büyük bir depremde insanların orada belki bir ay, belki iki ay, belki üç ay yaşayabileceği alanlardı bunlar. Bunlar, İstanbul için rakam vereyim size, 496'ydı; 496 deprem alanı yaratıldı. Bu 496 deprem alanı daha sonra, siz iktidar olduktan sonra sizin iştahınızı kabarttı, siz bunlara arsa gözüyle baktınız, siz bunlara "Nasıl malı götürürüm, rant elde ederim?" gözüyle baktınız ve bunların sadece 77'si kaldı; 419'una AVM diktiniz.”